Merhaba
AB ‘li , YTL ‘li , 2007’liyiz artık . Değişimlerin ortasındayız, bize birileri tarafından sunulan değişimlerin. Değişim; her zaman gelişim anlamına gelmeyebilir. Toplumlarda gelişimi destekleyen değişim , o toplumun tarihi , kültürü, dili ve dini ile de uyum içerisinde olmalıdır. Milletleri millet yapan ortak geçmişleridir. Globalleşme adı altında tek tip ülkeler yaratılmaya çalışıldığında , toplumların özgeçmişleri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Biz çayı ince belli bardakta içeriz ; nescafe fincanlarında sunulan çay bize zevk vermez. Dostlarımıza sarılırız , öperiz ...... Karşıdan soğuk tokalaşmalar yetmez bize. Ailelerimize bağlılığımız ömrümüzle sınırlıdır, 18 yaşında evden ayrılışlar aykırıdır anlayışımıza. Dilimiz Türkçe’dir ve çok zengindir . Bye Bye karşiligi : Hoşçakal’larimiz , Güle Güle’lerimiz
Allaha ısmarladıkları’mız , Allah’a Emanet Ol’larımız vardır bizim . Tüketimci yanımızı azgın bir canavar haline getiren Yeni Yıl Kutlamalarımız , Çam Ağacı Süslemelerimiz ,Sevgililer Günümüz yoktu bizim ; ama artık var.
Tüm gereksiz , yozlaşma odakli eylemler bir çirpida ülkemizde solugu alirken , Avrupa’nin azimli , sabirli çalişmalari ile teknoloji üretme teknikleri ne yazik ki asirlardir sinirlarimiza giremiyor.
Gözümüzü dört açacağımız , çok uyanık olacağımız bir dünya düzeni içerisindeyiz. Taklit etmeye çalıştığımız yabancının sosyal yaşam felsefeleriyle bir yerlere asla gelemeyiz. Bize ait olmayanı, üstümüzde emanet bir giysi gibi taşıyarak, biz olmaktan uzak düşerek , geleceğimizi kuramayız. Kendimizi küçük gören duygularımızdan kurtulmalıyız. Köklü bir tarihi geçmişi , zengin bir anadili , yere sağlam basan inançları olan bir toplum olduğumuzu bir saniye bile aklımızdan çıkarmamalıyız.
Değişim göstermeliyiz evet doğru ! ...
Okumayan bir toplumuz , değişip çok okuyan toplum haline gelmeliyiz. Araştirmaci, gözlemci degiliz , degişmeliyiz ..... Var olan genç nüfusumuzun gücünün farkında değiliz , AB ‘ye yeni işgücü avantajı olarak görmekten öteye gidemiyor onlarla ilgili düşüncelerimiz . Değişmeli ve gençlerimize en kaliteli eğitimi vermeliyiz. Bir milletin diliyle var olduğunu unutmamalı ve Türkçe’mize sahip çıkmalıyız. Mağazalarımızı, bize kendi ülkemizde olduğumuzu unutturan yabancı dildeki tabelalardan arındırarak işe başlayabiliriz. Sorunları konuşup, sürekli suçlu arayan genetik yapımızı değiştirmeli ve çözüm üreten , projeleri olan , engeller karşısında dürüstçe savaş veren kişiler haline gelmeliyiz. Hepimiz yapabileceğimizin en iyisini yapma yarışı içerisine girmeliyiz.
Ülke çıkarları doğrultusundaki değişimler içerisinde olmanız dileğiyle
Mete TETİK
Kimya Yüksek Mühendisi
Konu ile ilgili diğer yazılar.