Şu an sisteme bağlı değilsiniz!
İsterseniz sisteme girebilir yada kayıt olabilirsiniz?

Bugün: 25 Nisan 2024, Perşembe
Günün en yeni başlıklar ve projeleri

 
Google
 

Kozmik ışın bombardımanı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Astrofizik Araştırma Merkezi üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, kozmik ışınların DNA'ya çarpması halinde, ciddi hasarların meydana geldiğini söyledi.

Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, yüksek enerjili iyon, proton, elektron ve nötronlardan oluşan kozmik ışınların dünyayı ve atmosferi sürekli olarak bombardıman altında tuttuğunu belirtti. Kozmik ışınların Samanyolu içindeki süpernova, yüksek enerjili patlama olayları ve güneş benzeri yıldızların olağan aktivitelerinden kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Özel, atmosferin dünyayı kozmik ışınlardan koruduğunu söyledi. "Ancak yeryüzünde bile bu ışınların kendileri veya atmosferde oluşturdukları parçacık yağmuru kalıntılarından etkilenmek mümkün" diyen Prof. Dr. Özel, yüksek enerjili bir kozmik ışın parçacığının, canlı hücrenin yapısını bozacak hatta genetik malzemeyi (DNA) olumsuz yönde değiştirecek etkileri olduğunu belirtti. İHA muhabirinin sorularını yanıtlan Prof. Dr. Özel, uzay boşluğunda ışık hızına varan yüksek hızlarla hareket eden kozmik ışınların atmosfere çarptığında parçacık yağmuru oluşturduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Özel, şunları söyledi: "Her an bu parçacık yağmurunun içinde yaşıyoruz ama enerjileri yere ulaşıncaya kadar binlerce parçaya dağılıyor. Ancak yüksek enerjili olan kozmik ışınlar, daha çok elektron, gama ışınları, pionlar ve müonlar da bizi değişik şekillerde etkileyebilirler. Mesela, bazı canlı türlerinde gözlenen mutasyon yoluyla bazı ani değişiklikler ve yeni türlerin ortaya çıkması gibi olayların nedenleri arasında kozmik ışınlar olduğu da bilim dünyasında tartışılıyor". Herhangi yüksek enerjili bir parçacığın en çok DNA üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özel, "İnsan 100 trilyona yakın hücreden oluşuyor. Kozmik ışınların bu hücrelerden bir bölümüne zarar vermesi halinde, bu zarar diğer hücrelerce tamir edilebiliyor. Ancak genetik malzemeyi etkileyebilen kozmik ışınlar, ciddi hasarlar meydana getirebiliyor" diye konuştu. Yaz aylarında bronzlaşma uğruna saatlerce güneşte kalmanın tehlikesine de dikkat çeken Özel, güneş kaynaklı mor-ötesi ışınların insanlar üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Özel, kozmik ışınlara maruz kalmanın kanser dışında gözde katarak ve beyinde çeşitli hasarlara neden olabileceğini de sözlerine ekledi. UYDULARI BOZABİLİYOR Kozmik ışınların bir bölümünün güneşten kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Özel, güneşin yüzeyinde karanlık görünümlü bölgeler meydana getirdiğini bildirdi. Prof. Dr. Özel, "Bunlara güneş lekeleri deniyor. Bunlar 11 yılda bir artıp azalıyor. Nedeni olarak, güneşin manyetik alanındaki etkileri düşünülüyor. Bu lekelerin arttığı etkin güneş dönemlerinde durum daha da tehlikelidir" dedi. Güneşin dünyaya yakın olması nedeniyle bir kozmik ışın kaynağı olduğunu belirten Özel, zaman zaman görülen yoğun madde atımı olaylarının dünyayı çok şiddetli şekilde etkileyebildiğini söyledi. Prof. Dr. Özel, bu patlamalarda parçacıkların dünyaya 2-3 günde ulaştığını ifade ederek, "Uyduların bozulmasına neden olduğu gibi yeryüzündeki elektrik interkonnekte hatlarını da bozabiliyor" diye konuştu. Kozmik ışınlardan korunmanın en çok astronotların sorunu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özel, milyonlarca hücrenin devamlı olarak bu ışınlardan etkilenmesi halinde, insanın ölebileceğini belirtti. Mars'a gönderilecek astronotlar için kozmik ışınların en büyük sorunlardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Özel, sözlerine şöyle devam etti: "Ay yolculuğu 1 hafta ama Mars yolculuğu 2.5 yıl kadar sürebilir. Uzaya çıkan astronotlar 6 ay ya da daha uzun süreli olarak uzay istasyonunda yaşayarak ışınların uzun vadeli etkileri ölçülmeye çalışılıyor. Mars'ta atmosfer dünyanın yüzde 1 kadar olduğu için kozmik ışınların etkili daha fazla olacaktır. O nedenle Mars yolcularının Mars'ta kalacakları dönemlerinin büyük bölümünü toprak altında yapılacak sığınaklarda geçirmeleri düşünülen çözümlerden biri." Kozmik ışınların şiddetinin yere göre değiştiğini de belirten Prof. Dr. Özel, "Kozmik ışınların ölçülen şiddetleri, deniz seviyesinde 0,02 rem; bin 500 metre yüksekte 0,05 rem; 3 bin metrede 0,10 rem; uçak yüksekliği (10-12 kilometre) 3 rem; uzay mekiği yüksekliği (300 kilometre) 10 rem; dünyanın van Allen radyasyon kuşakları içinde bin 500 rem; Ay üzerinde 12 rem, gezegenlerin arasındaki bölgede 20 rem, Mars yüzeyinde 10-15 rem, yıldızlararası ortamda 50 remdir. Rem, radyasyonun canlılara etkisini ölçen bir birimdir. Aynı zamanda insanın vücut hücrelerinin kozmik ışınları soğurma ölçüsünü verir. Soğurma, o enerjiyi yutmak, ondan etkilenmek ve onun bozucu etkisini duymak anlamındadır" açıklamasında bulundu Mynet Haber

Kaynak: Mynet Haber

Yazan: atakxx
Tarih: 2007-09-19


Yorumlar
Henüz bir yorum yapılmamış !

Yorum Yaz

Adınız Soyadınız:

E-postanız:

Yorumunuz: